Mehmet Ali ÖZTÜRK
Köşe Yazarı
Mehmet Ali ÖZTÜRK
 

Hudeybiye’nin Gölgesinde: Hamas’ın Cevabı

İsrail, aslında bu anlaşmanın olmasını hiçbir zaman istemedi. Çünkü onun için rehinelerin yaşayıp yaşamaması, alınması ya da alınmaması sadece birer bahane. Asıl derdi, kendisini barışın tarafı olarak gösterebilmekti. Lakin dünya artık o eski dünya değil. Denizler artık yalnızca gemilerle değil, vicdan yüklü yelkenlilerle dolu. Her limanda, her meydanda, her sokakta bir adalet çağrısı yankılanıyor. Yahudi kimliğiyle değil, siyonist zihniyetin zulmüyle anılan bir devletten söz ediyoruz artık. Dünyanın dört bir yanında — yarışmalarda, festivallerde, spor sahalarında, tatil beldelerinde — insanlar siyonist kokudan arınmak istiyor. Bu öfke, gün geçtikçe büyüyor. Böyle devam ederse, İsrail’in en büyük dayanağı olan ABD’nin sokakları bile bu yangından nasibini alacak. Dünyaya Oynanan Bir Rol İsrail’in amacı, bir kez daha dünya kamuoyuna “ben haklıyım” oyununu oynamaktı. Rehineler üzerinden duygusal bir atmosfer kurup, Gazze’ye saldırılarını meşrulaştırmak istiyordu. Barış teklifleri de bunun bir parçasıydı: “Ben uzattım, ama onlar reddetti” diyebilmek içindi. Ama işler bu kez planladığı gibi gitmedi. Hamas, dersine iyi çalışmış bir öğrenci değil; tarihin kendisini yeniden okuyan bir aktör gibi davrandı. Cevabı, diplomasiyle yoğrulmuş, tarih kokan bir stratejiyle geldi. Hudeybiye’den Bugüne Hudeybiye Anlaşması’nı hatırlayalım. O gün Müslümanlar zahiren geri adım atmış gibi görünmüşlerdi. Ama tarih, bu sabrın fethin anahtarı olduğunu yazdı. Bugün Hamas’ın cevabı da aynı çizgide: Ne tam bir kabul, ne de kör bir ret. Kapıyı aralık bıraktı; diplomatik zekâyla, ama ilkesinden ödün vermeden. Kendisine dayatılan maddeleri değiştirdi, çevre ülkeleri sürece kattı, “Filistin’in yönetimi Filistinlilere aittir” dedi. Uluslararası hukuka açık olduğunu beyan etti ama boyun eğmedi. Bu tavır, modern çağın Hudeybiye imtihanıdır. Hamas’ın Bildirisi ve Satır Araları 3 Ekim 2025 tarihli bildiride Hamas, ABD Başkanı Donald Trump’ın planına cevaben şunu açıkça ifade ediyor: Gazze’ye yönelik saldırıların durdurulmasını, esir takasını, insani yardımların girişini, işgalin son bulmasını ve zorla göçün engellenmesini kabul ediyor. Ancak bunun karşılığında işgalciden tam çekilme istiyor. Ayrıca Gazze’nin yönetimini bağımsız bir Filistinli teknokrat heyete devretmeye açık olduğunu bildiriyor. Yani diyor ki: “Biz savaş istemiyoruz. Biz gasp edilmiş toprağımızı, ezilmiş halkımızın onurunu istiyoruz.” Sonuç: Hudeybiye’nin İzinde Bir Duruş Tarihin akışı tekrar ediyor. Hudeybiye’yi bozan taraf o gün de müşriklerdi; bugün de o rolü kimin oynayacağı bellidir. Ancak unutmayalım: O gün Mekke fethedilmişti. Bugün belki Gazze’nin kapıları aynı şekilde açılmayacak ama kalplerin, bilincin, ümmetin birleşmesi için yeni bir çağın kapısı aralanıyor. Belki bu çağ, toprakla değil, direnişin onuruyla fethedilecek. Ve kim bilir, tarihin not defterine bir kez daha yazılacak: “Zafer, sabredenlerindir.”
Ekleme Tarihi: 06 Ekim 2025 -Pazartesi
Mehmet Ali ÖZTÜRK

Hudeybiye’nin Gölgesinde: Hamas’ın Cevabı

İsrail, aslında bu anlaşmanın olmasını hiçbir zaman istemedi. Çünkü onun için rehinelerin yaşayıp yaşamaması, alınması ya da alınmaması sadece birer bahane. Asıl derdi, kendisini barışın tarafı olarak gösterebilmekti. Lakin dünya artık o eski dünya değil.

Denizler artık yalnızca gemilerle değil, vicdan yüklü yelkenlilerle dolu. Her limanda, her meydanda, her sokakta bir adalet çağrısı yankılanıyor. Yahudi kimliğiyle değil, siyonist zihniyetin zulmüyle anılan bir devletten söz ediyoruz artık. Dünyanın dört bir yanında — yarışmalarda, festivallerde, spor sahalarında, tatil beldelerinde — insanlar siyonist kokudan arınmak istiyor. Bu öfke, gün geçtikçe büyüyor. Böyle devam ederse, İsrail’in en büyük dayanağı olan ABD’nin sokakları bile bu yangından nasibini alacak.

Dünyaya Oynanan Bir Rol

İsrail’in amacı, bir kez daha dünya kamuoyuna “ben haklıyım” oyununu oynamaktı. Rehineler üzerinden duygusal bir atmosfer kurup, Gazze’ye saldırılarını meşrulaştırmak istiyordu. Barış teklifleri de bunun bir parçasıydı: “Ben uzattım, ama onlar reddetti” diyebilmek içindi.

Ama işler bu kez planladığı gibi gitmedi. Hamas, dersine iyi çalışmış bir öğrenci değil; tarihin kendisini yeniden okuyan bir aktör gibi davrandı.
Cevabı, diplomasiyle yoğrulmuş, tarih kokan bir stratejiyle geldi.

Hudeybiye’den Bugüne

Hudeybiye Anlaşması’nı hatırlayalım. O gün Müslümanlar zahiren geri adım atmış gibi görünmüşlerdi. Ama tarih, bu sabrın fethin anahtarı olduğunu yazdı. Bugün Hamas’ın cevabı da aynı çizgide: Ne tam bir kabul, ne de kör bir ret. Kapıyı aralık bıraktı; diplomatik zekâyla, ama ilkesinden ödün vermeden.

Kendisine dayatılan maddeleri değiştirdi, çevre ülkeleri sürece kattı, “Filistin’in yönetimi Filistinlilere aittir” dedi. Uluslararası hukuka açık olduğunu beyan etti ama boyun eğmedi. Bu tavır, modern çağın Hudeybiye imtihanıdır.

Hamas’ın Bildirisi ve Satır Araları

3 Ekim 2025 tarihli bildiride Hamas, ABD Başkanı Donald Trump’ın planına cevaben şunu açıkça ifade ediyor:
Gazze’ye yönelik saldırıların durdurulmasını, esir takasını, insani yardımların girişini, işgalin son bulmasını ve zorla göçün engellenmesini kabul ediyor. Ancak bunun karşılığında işgalciden tam çekilme istiyor.

Ayrıca Gazze’nin yönetimini bağımsız bir Filistinli teknokrat heyete devretmeye açık olduğunu bildiriyor. Yani diyor ki:
“Biz savaş istemiyoruz. Biz gasp edilmiş toprağımızı, ezilmiş halkımızın onurunu istiyoruz.”

Sonuç: Hudeybiye’nin İzinde Bir Duruş

Tarihin akışı tekrar ediyor. Hudeybiye’yi bozan taraf o gün de müşriklerdi; bugün de o rolü kimin oynayacağı bellidir.
Ancak unutmayalım: O gün Mekke fethedilmişti. Bugün belki Gazze’nin kapıları aynı şekilde açılmayacak ama kalplerin, bilincin, ümmetin birleşmesi için yeni bir çağın kapısı aralanıyor.

Belki bu çağ, toprakla değil, direnişin onuruyla fethedilecek.
Ve kim bilir, tarihin not defterine bir kez daha yazılacak:
“Zafer, sabredenlerindir.”

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve marasgunebakis.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.