Hacı Ali GÜNEÇIKAN
Köşe Yazarı
Hacı Ali GÜNEÇIKAN
 

Bu Şehirde Kazanıp Bu Şehre Verenler Var

Bazı günler vardır, şehre umut dağılır. Dün ve bugün Kahramanmaraş için işte o günlerden biriydi. Bir yanda şairler Tepesi’nde forma gururu, diğer yanda Tıp Fakültesi’nde yoğun bakım sevinci… Her iki adım da ortak bir niyete, ortak bir fırına ekmek atmışçasına anlamlıydı: Bu şehre kazandığını bu şehre vermek. Sayın Valimiz Mükerrem Ünlüler ‘in emeği büyük. Gecede birlik beraberlik, inanmışlık ruhu vurgusunu işledi. Şehirde spora olan ilgi yeniden büyüyor, futbolun kalbi yeniden atıyor. Bu noktada özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel’in desteklerini görmezden gelmek mümkün değil. Belediyenin tesisleşme, altyapı ve moral desteği; kulübü sadece sahada değil, masa başında da güçlendiriyor. Büyükşehir, bu yıl sadece bir sezon için değil, bir spor geleceği inşaa ediyor. Akedaş Kahramanmaraş İstiklalspor’un yeni sezon tanıtımında, formaya ismini yazdıran sponsorlar sadece bir takıma değil, bu şehrin umuduna da sponsor oldular. 172 milyon 900 bin liralık dev bir destekle, Kahramanmaraş futbolunun yeniden ayaklanmasının taşları döşendi. Bütün alkışlar fedakar başkan Gaffar Akarca’ya.. Ama gecenin sözü, Cumhuriyet Başsavcımız Ramazan Murat Tiryaki'den geldi. Forma hediyesi alırken, “Bu şehrin zenginleri bu kadar değil” dedi. Evet, salonda sessizlik oldu ama herkesin yüreğine mıh gibi çaktı bu cümle. Bir elin parmaklarıyla sayılan duyarlı iş insanları varken, geri kalanların nereye baktığını sormak haksızlık olmaz. Gözünü kârdan ayıramayanlar, bir gün adını bile kaldıramaz. Arsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Alişan Arıkan’ın şu sözü ise bu tablonun kalbinden geldi: “Takımımız başarılı olsun, biz her zaman arkasındayız. Kahramanmaraşlı bir iş adamı olarak şehrimizde kazandığımız parayı yine şehrimize harcamaya mecburuz.” Aynı cümleyi bu sabah tıp fakültesindeki yoğun bakım birimi açılışında Haluk Şerbetçi söyledi. Demek ki aynı ruha sahip insanlar, aynı zamanda şehrin farklı damarlarına can veriyor. Bugün ise sahne tıbbın, sağlığın, vicdanın oldu. Bende oradaydım, duygulandım da.. Hayırsever iş insanı Haluk Şerbetçi, KSÜ Tıp Fakültesi’ne 15 yataklı 3. Basamak Göğüs Yoğun Bakım Ünitesi kazandırdı. Yetmedi, en modern cihazları getirdi, yetmedi ailesiyle birlikte açılışta dimdik durdu. Yetmedi yeni hayırların sinyalini verdi..Bu kent için “Her zaman hazırım” demesi, sadece bir bürokratın ya da siyasinin söyleyebileceği bir cümle değil. Gerçekten hisseden birinin, içinden gelerek kurduğu bir cümleydi. Allah razı olsun Haluk ağabeyden.. Tıp fakültesi başka isimler de var dı aynı katta hayır sahibi iş insanı Hanefi Öksüz, Mustafa Narlı imzalı.. Rektör Alptekin Yasım’ın şu sözü ise not düşülmeli: “Artık şehir dışına hasta sevkleri azalacak.” Bu ne demek biliyor musunuz? Kimi zaman bir sevk, bir hayatın zamanla yarışması demek. Artık o yarışta bir nefes fazlamız var. Teşekkürler Sayın Rektörüm.. Dün gece formaya değer katanlar, bu sabah cana dokunanlar oldu. İkisinin de özü aynıydı: Kahramanmaraşı sevmek. Lafla değil, yatırımla, çabayla, yürekle sevmek. Bir köşe yazarı olarak şunu gördüm: Bu şehir, yarasını sarmaya başladı. Hem sporda hem sağlıkta… Gönül ister ki, ilk 500 sanayici listesinde yer alıp da isminin açıklanmasını istemeyenler, bir gün adlarını bu şehrin kalbinde de duymak istesin. Yardım isteyen çok olur korkusuyla görünmekten çekinenler bilsin ki; görünmeyi göze alanların eserleri, bir çocuğun geleceği, bir hastanın umudu, bir tribünün sesi olur. Bir şehri sadece yolları, binaları, köprüleri değil; spor sahasındaki gençlerin nefesiyle, hastanedeki hastaların umuduyla büyütürsünüz. Sağlık, insanın ayakta kalma sebebiyse; spor, dik durmasının ilhamıdır. Biri yaşatır, diğeri yaşamanın enerjisini verir. İkisi birlikte varsa, bir şehir sadece hayatta kalmaz; gelişir, dönüşür, güçlenir. İşte bu yüzden sağlık ve sporu konuşmak, aslında bir şehrin geleceğini konuşmaktır. Veren el, yalnızca malını değil, yüreğini de sunandır. Alan el ihtiyacını giderir; ama veren el, insanlığın onurunu ayağa kaldırır. Verenin eli üstte olur; çünkü o, sadece el uzatmaz, umut uzatır. Ve şunu unutmayalım: Şehirleri binalar değil, yürekler inşaa eder.  
Ekleme Tarihi: 22 Ağustos 2025 -Cuma
Hacı Ali GÜNEÇIKAN

Bu Şehirde Kazanıp Bu Şehre Verenler Var

Bazı günler vardır, şehre umut dağılır. Dün ve bugün Kahramanmaraş için işte o günlerden biriydi. Bir yanda şairler Tepesi’nde forma gururu, diğer yanda Tıp Fakültesi’nde yoğun bakım sevinci… Her iki adım da ortak bir niyete, ortak bir fırına ekmek atmışçasına anlamlıydı: Bu şehre kazandığını bu şehre vermek.

Sayın Valimiz Mükerrem Ünlüler ‘in emeği büyük. Gecede birlik beraberlik, inanmışlık ruhu vurgusunu işledi. Şehirde spora olan ilgi yeniden büyüyor, futbolun kalbi yeniden atıyor. Bu noktada özellikle Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel’in desteklerini görmezden gelmek mümkün değil. Belediyenin tesisleşme, altyapı ve moral desteği; kulübü sadece sahada değil, masa başında da güçlendiriyor. Büyükşehir, bu yıl sadece bir sezon için değil, bir spor geleceği inşaa ediyor.

Akedaş Kahramanmaraş İstiklalspor’un yeni sezon tanıtımında, formaya ismini yazdıran sponsorlar sadece bir takıma değil, bu şehrin umuduna da sponsor oldular. 172 milyon 900 bin liralık dev bir destekle, Kahramanmaraş futbolunun yeniden ayaklanmasının taşları döşendi. Bütün alkışlar fedakar başkan Gaffar Akarca’ya..

Ama gecenin sözü, Cumhuriyet Başsavcımız Ramazan Murat Tiryaki'den geldi. Forma hediyesi alırken, “Bu şehrin zenginleri bu kadar değil” dedi. Evet, salonda sessizlik oldu ama herkesin yüreğine mıh gibi çaktı bu cümle. Bir elin parmaklarıyla sayılan duyarlı iş insanları varken, geri kalanların nereye baktığını sormak haksızlık olmaz. Gözünü kârdan ayıramayanlar, bir gün adını bile kaldıramaz.

Arsan Grup Yönetim Kurulu Başkanı Alişan Arıkan’ın şu sözü ise bu tablonun kalbinden geldi: “Takımımız başarılı olsun, biz her zaman arkasındayız. Kahramanmaraşlı bir iş adamı olarak şehrimizde kazandığımız parayı yine şehrimize harcamaya mecburuz.” Aynı cümleyi bu sabah tıp fakültesindeki yoğun bakım birimi açılışında Haluk Şerbetçi söyledi. Demek ki aynı ruha sahip insanlar, aynı zamanda şehrin farklı damarlarına can veriyor.

Bugün ise sahne tıbbın, sağlığın, vicdanın oldu. Bende oradaydım, duygulandım da.. Hayırsever iş insanı Haluk Şerbetçi, KSÜ Tıp Fakültesi’ne 15 yataklı 3. Basamak Göğüs Yoğun Bakım Ünitesi kazandırdı. Yetmedi, en modern cihazları getirdi, yetmedi ailesiyle birlikte açılışta dimdik durdu. Yetmedi yeni hayırların sinyalini verdi..Bu kent için “Her zaman hazırım” demesi, sadece bir bürokratın ya da siyasinin söyleyebileceği bir cümle değil. Gerçekten hisseden birinin, içinden gelerek kurduğu bir cümleydi. Allah razı olsun Haluk ağabeyden.. Tıp fakültesi başka isimler de var dı aynı katta hayır sahibi iş insanı Hanefi Öksüz, Mustafa Narlı imzalı..

Rektör Alptekin Yasım’ın şu sözü ise not düşülmeli: “Artık şehir dışına hasta sevkleri azalacak.” Bu ne demek biliyor musunuz? Kimi zaman bir sevk, bir hayatın zamanla yarışması demek. Artık o yarışta bir nefes fazlamız var. Teşekkürler Sayın Rektörüm..

Dün gece formaya değer katanlar, bu sabah cana dokunanlar oldu. İkisinin de özü aynıydı: Kahramanmaraşı sevmek. Lafla değil, yatırımla, çabayla, yürekle sevmek.

Bir köşe yazarı olarak şunu gördüm: Bu şehir, yarasını sarmaya başladı. Hem sporda hem sağlıkta…

Gönül ister ki, ilk 500 sanayici listesinde yer alıp da isminin açıklanmasını istemeyenler, bir gün adlarını bu şehrin kalbinde de duymak istesin. Yardım isteyen çok olur korkusuyla görünmekten çekinenler bilsin ki; görünmeyi göze alanların eserleri, bir çocuğun geleceği, bir hastanın umudu, bir tribünün sesi olur.

Bir şehri sadece yolları, binaları, köprüleri değil; spor sahasındaki gençlerin nefesiyle, hastanedeki hastaların umuduyla büyütürsünüz. Sağlık, insanın ayakta kalma sebebiyse; spor, dik durmasının ilhamıdır. Biri yaşatır, diğeri yaşamanın enerjisini verir. İkisi birlikte varsa, bir şehir sadece hayatta kalmaz; gelişir, dönüşür, güçlenir. İşte bu yüzden sağlık ve sporu konuşmak, aslında bir şehrin geleceğini konuşmaktır.

Veren el, yalnızca malını değil, yüreğini de sunandır. Alan el ihtiyacını giderir; ama veren el, insanlığın onurunu ayağa kaldırır. Verenin eli üstte olur; çünkü o, sadece el uzatmaz, umut uzatır.

Ve şunu unutmayalım: Şehirleri binalar değil, yürekler inşaa eder.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve marasgunebakis.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.