Hacı Ali GÜNEÇIKAN
Köşe Yazarı
Hacı Ali GÜNEÇIKAN
 

Ahilik Mührü Kimde?

Asırlar öncesinden bugüne uzanan bir yol..Ahilik yolu. Anadolu’nun taş sokaklarından bugünün kalabalık şehirlerine kadar uzanan bu yol, sadece ticareti değil, insanı da şekillendirdi. Çıraklıktan ustalığa geçerken alın terini, doğruluğu ve kardeşliği miras bırakan bu anlayış, hâlâ bize ışık tutuyor.   Kahramanmaraş’ın kalbinde geçtiğimiz hafta Ahilik rüzgârı esti. Demokrasi Meydanı’nda esnaflar, sanatkârlar, öğrenciler, protokol ve vatandaşlarımız aynı çatı altında buluştu. Sadece bir kutlama değil; aslında asırlardan bugüne taşınmış bir medeniyet mirasının tazelenmesiydi bu.   Ahiliğin mayası kardeşliktir. Arapça’da “kardeşim” anlamına gelen “ahi” kelimesi, Türkçe’de cömertlik, fedakârlık ve mertlikle bütünleşti. Bu teşkilat öylesine güçlü bir yapı kurdu ki, hem çarşıyı hem gönülleri imar etti. Onların ölçüsü Kur’an’dan, pusulası ise peygamberimizin hadisi şeriflerinden ibaretti: “Sizden biriniz bir iş yaptığı zaman, onu sağlam yapsın.” İşte bu düstur, Ahilik müessesesini bugüne kadar taşıyan temel sır.   Bugün de aynı miras, Kahramanmaraş’ın esnafında hayat buluyor. Depremin yıktığı dükkânlardan yeniden doğan umutlar, sabırla ayağa kalkan iş yerleri, dayanışma ruhuyla nefes alan çarşılar… Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel’in dediği gibi: “Esnaf, şehrin ayakta duruşunun en somut ifadesidir.”   Ahiliğin asıl gücü sadece mal satmak değil, güven satmaktır. Tartıda hile yapmamak, işte liyakate önem vermek, çıraktan ustaya kadar herkesi ehliyetle yetiştirmek… Bu prensipler bir ticari kural değil, bir hayat rehberi..   Tarihin bir bölümünde esnaflar, sanatkârlar, iş adamları ve hatta devlet adamları bir araya gelerek demişler ki: “Gelin şu aziz milletimize en sağlam, en güzel, en samimi hizmeti yapalım.” Yani yola iyi niyetle çıkmışlar ve günümüze kadar ulaşan muazzam eserler bırakmışlardır. Kimler bunlar? Ahi teşkilatları diyoruz… Yani kardeşlik temeli üzerine kurdukları bu birliği o kadar muazzam bir hizmete dönüştürmüşler ki hem insanların yaşadığı memleketleri imar etmişler hem de gönülleri fethetmişler.   Dinin “Doğru ölçüyle ölçün” ilkesini kendilerine örnek almışlar. Bu sayede doğru yoldan şaşmadan ticaret yapmayı en güzel şekilde başarmışlar. Aldatmayı önlemek için mal ve kalite kontrolüne önem vermişler, pazarda satılan malların sürekli fiyat tespitini ve kontrolünü yapmışlar. İş ehil olmayan, liyakat sahibi olmayan birine görev verildiğinde “kıyameti bekleyin” uyarısına kulak vererek, çıraklıktan itibaren mesleki ehliyet ve liyakata son derece önem vermişler..   Bugün geldiğimiz noktada ise ahilik kültürünün izlerini hâlâ görüyoruz. Lakin modern dünyanın hızlı temposunda, tüketim alışkanlıklarının ve kısa yoldan kazanç arayışlarının baskısı altında, ahilik değerleri çoğu zaman unutuluyor. İş ahlakını, dürüst ticareti, helal kazancı öne çıkaran o güçlü miras; ne yazık ki kimi zaman kâğıt üzerinde anılan bir gelenek olarak kalıyor. Oysa ahiliğin en büyük mirası, sadece esnafa değil, toplumun her kesimine..   Bugün ahilik mührü; • Esnafın terazisinde, eksik tartmıyorsa, • Sanayicinin üretiminde, hileye kaçmıyorsa, • Memurun imzasında, kul hakkı gözetiliyorsa, • Yöneticinin kararında, adalet varsa, işte oradadır.   Yani ahilik mührü; kimin elinde doğruluk, dürüstlük, adalet, helal kazanç ve liyakat varsa, onda.   Bugün bize düşen görev, Ahilik değerlerini sadece kutlama meydanlarında değil, iş yerlerimizde, evlerimizde ve günlük yaşamımızda diri tutmak. Çünkü Ahilik, “kardeşim” diye seslenebildiğin bir toplumda yaşamanın adı. Bugün bu değerleri yaşatmak; devlet kurumlarından belediyelere, iş dünyasından küçük esnafa kadar herkesin sorumluluğunda.   Bu vesileyle Ahilik Haftası’nı kutluyor, alın teriyle helal kazanç sağlayan tüm esnaflarımıza şükranlarımı sunuyorum. Dua’dan önce birde sitemimiz olsun!   Ahilik Haftası dolu dolu bir programla geçti mi? bilemiyorum. Esnaf odaları, Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü ve Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle güzel etkinlikler yapılmıştır inşallah. Ancak ne yazık ki basına duyurulma noktasında büyük bir eksiklik yaşandı. Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü’nün sorumluluğunda olan bu görev yerine getirilmediği için birçok etkinlikten haberdar olamadık. Ahiliğin temelinde şeffaflık ve paylaşmak varken, bu noktada ahiler maalesef sınıfta kaldılar.   Ya Rabbi, Ahi Evran’ın yolunu, ahiliğin ışığını, doğruluk ve dürüstlüğün gölgesini bizlerden eksik etme. Esnafımıza helal kazanç, işimize bereket, toplumumuza birlik nasip eyle. Liyakatsizliğin, haksızlığın, aldatmanın hüküm sürdüğü yerleri ıslah eyle. Her işimizi sağlam, temiz ve adaletle yapmayı bizlere kolay kıl. Geçmişten aldığımız emaneti geleceğe taşımayı nasip et. Amin.
Ekleme Tarihi: 29 Eylül 2025 -Pazartesi
Hacı Ali GÜNEÇIKAN

Ahilik Mührü Kimde?

Asırlar öncesinden bugüne uzanan bir yol..Ahilik yolu. Anadolu’nun taş sokaklarından bugünün kalabalık şehirlerine kadar uzanan bu yol, sadece ticareti değil, insanı da şekillendirdi. Çıraklıktan ustalığa geçerken alın terini, doğruluğu ve kardeşliği miras bırakan bu anlayış, hâlâ bize ışık tutuyor.
 
Kahramanmaraş’ın kalbinde geçtiğimiz hafta Ahilik rüzgârı esti. Demokrasi Meydanı’nda esnaflar, sanatkârlar, öğrenciler, protokol ve vatandaşlarımız aynı çatı altında buluştu. Sadece bir kutlama değil; aslında asırlardan bugüne taşınmış bir medeniyet mirasının tazelenmesiydi bu.
 
Ahiliğin mayası kardeşliktir. Arapça’da “kardeşim” anlamına gelen “ahi” kelimesi, Türkçe’de cömertlik, fedakârlık ve mertlikle bütünleşti. Bu teşkilat öylesine güçlü bir yapı kurdu ki, hem çarşıyı hem gönülleri imar etti. Onların ölçüsü Kur’an’dan, pusulası ise peygamberimizin hadisi şeriflerinden ibaretti: “Sizden biriniz bir iş yaptığı zaman, onu sağlam yapsın.” İşte bu düstur, Ahilik müessesesini bugüne kadar taşıyan temel sır.
 
Bugün de aynı miras, Kahramanmaraş’ın esnafında hayat buluyor. Depremin yıktığı dükkânlardan yeniden doğan umutlar, sabırla ayağa kalkan iş yerleri, dayanışma ruhuyla nefes alan çarşılar… Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel’in dediği gibi: “Esnaf, şehrin ayakta duruşunun en somut ifadesidir.”
 
Ahiliğin asıl gücü sadece mal satmak değil, güven satmaktır. Tartıda hile yapmamak, işte liyakate önem vermek, çıraktan ustaya kadar herkesi ehliyetle yetiştirmek… Bu prensipler bir ticari kural değil, bir hayat rehberi..
 
Tarihin bir bölümünde esnaflar, sanatkârlar, iş adamları ve hatta devlet adamları bir araya gelerek demişler ki: “Gelin şu aziz milletimize en sağlam, en güzel, en samimi hizmeti yapalım.” Yani yola iyi niyetle çıkmışlar ve günümüze kadar ulaşan muazzam eserler bırakmışlardır. Kimler bunlar? Ahi teşkilatları diyoruz… Yani kardeşlik temeli üzerine kurdukları bu birliği o kadar muazzam bir hizmete dönüştürmüşler ki hem insanların yaşadığı memleketleri imar etmişler hem de gönülleri fethetmişler.
 
Dinin “Doğru ölçüyle ölçün” ilkesini kendilerine örnek almışlar. Bu sayede doğru yoldan şaşmadan ticaret yapmayı en güzel şekilde başarmışlar. Aldatmayı önlemek için mal ve kalite kontrolüne önem vermişler, pazarda satılan malların sürekli fiyat tespitini ve kontrolünü yapmışlar. İş ehil olmayan, liyakat sahibi olmayan birine görev verildiğinde “kıyameti bekleyin” uyarısına kulak vererek, çıraklıktan itibaren mesleki ehliyet ve liyakata son derece önem vermişler..
 
Bugün geldiğimiz noktada ise ahilik kültürünün izlerini hâlâ görüyoruz. Lakin modern dünyanın hızlı temposunda, tüketim alışkanlıklarının ve kısa yoldan kazanç arayışlarının baskısı altında, ahilik değerleri çoğu zaman unutuluyor. İş ahlakını, dürüst ticareti, helal kazancı öne çıkaran o güçlü miras; ne yazık ki kimi zaman kâğıt üzerinde anılan bir gelenek olarak kalıyor. Oysa ahiliğin en büyük mirası, sadece esnafa değil, toplumun her kesimine..
 
Bugün ahilik mührü;
• Esnafın terazisinde, eksik tartmıyorsa,
• Sanayicinin üretiminde, hileye kaçmıyorsa,
• Memurun imzasında, kul hakkı gözetiliyorsa,
• Yöneticinin kararında, adalet varsa, işte oradadır.
 
Yani ahilik mührü; kimin elinde doğruluk, dürüstlük, adalet, helal kazanç ve liyakat varsa, onda.
 
Bugün bize düşen görev, Ahilik değerlerini sadece kutlama meydanlarında değil, iş yerlerimizde, evlerimizde ve günlük yaşamımızda diri tutmak. Çünkü Ahilik, “kardeşim” diye seslenebildiğin bir toplumda yaşamanın adı. Bugün bu değerleri yaşatmak; devlet kurumlarından belediyelere, iş dünyasından küçük esnafa kadar herkesin sorumluluğunda.
 
Bu vesileyle Ahilik Haftası’nı kutluyor, alın teriyle helal kazanç sağlayan tüm esnaflarımıza şükranlarımı sunuyorum. Dua’dan önce birde sitemimiz olsun!
 
Ahilik Haftası dolu dolu bir programla geçti mi? bilemiyorum. Esnaf odaları, Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü ve Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle güzel etkinlikler yapılmıştır inşallah. Ancak ne yazık ki basına duyurulma noktasında büyük bir eksiklik yaşandı. Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü’nün sorumluluğunda olan bu görev yerine getirilmediği için birçok etkinlikten haberdar olamadık. Ahiliğin temelinde şeffaflık ve paylaşmak varken, bu noktada ahiler maalesef sınıfta kaldılar.
 
Ya Rabbi,
Ahi Evran’ın yolunu, ahiliğin ışığını, doğruluk ve dürüstlüğün gölgesini bizlerden eksik etme.
Esnafımıza helal kazanç, işimize bereket, toplumumuza birlik nasip eyle.
Liyakatsizliğin, haksızlığın, aldatmanın hüküm sürdüğü yerleri ıslah eyle.
Her işimizi sağlam, temiz ve adaletle yapmayı bizlere kolay kıl.
Geçmişten aldığımız emaneti geleceğe taşımayı nasip et.
Amin.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve marasgunebakis.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.