Vakıf, dernek, cemiyet başkanları… Kurum amirleri, müdürler, belediye başkanları ve bilumum siyasetçiler!
Size emanet edilen yerlerde kılı kırk yararak çalışmak, oralarda tüyü bitmemiş yetimlerin hakkı olduğunu unutmadan adım atmak zorundasınız.
Her kim ki idaresine verilen imkânları şahsi işine alet ederse, orada yanlış başlar. Aracını, şoförünü, yurdunu, işçisini kendi evinde kullanan; hısım akrabasını kurumlara dolduran; ihaleleri tanıdıklara kaydırmaya uğraşan kişi, emanete ihanet etmiş olur. Çünkü bütün kaymalar “benimdir” duygusuyla başlar.
Yıllarca STK’ları, kurumları, belediyeleri yöneten nice insan, zamanla bulunduğu makamın imkânlarını kendisinin zannetmeye başlıyor. Şahsi misafirlerini kurumun bütçesinden ağırlayan, evine gelen dostuna çalışanları hizmet ettiren, çoluk çocuğunu kurum araçlarıyla taşıtan örnekleri az değil. Böyle olunca da farkına varmadan helal-haram çizgisi silikleşiyor.
⸻
İdarecilik, Kendini Kontrol Etme Sanatıdır
Herkes, kendi nefsini sık sık gözden geçirmeli. Ufaktan da olsa kayma, savrulma sezerse çekilmesini bilmeli.
Şu soruyu kendine sormalı:
“Ben burada başkan, müdür ya da amir olmasaydım, bu ikram bana yapılır mıydı?”
Eğer cevap olumsuzsa, orada alınan hediye, ikram ya da iyilik haramdır.
Dostlukların da suistimal edilmemesi gerekir. Çünkü orada kurulan dostluk emanettir.
⸻
Şahsi Tecrübelerden Birkaç Not
KYK İl Müdürlüğü yaptığım yıllarda başımdan geçen küçük bir hadiseyi paylaşayım:
Babamın vefatı sonrası taziyeme gelen yemekhane işleticilerinden biri, iyi niyetle büyük miktarda yemek göndermek istedi. “Kabul edemem” dedim. “Zaten geldin, duada bulundun. Bu bana yeter, lütfen yanlış anlama.”
Yine yurtlardan birinde tadilat işi için teklifler alınırken bir dostum, işi kendi üzerine almak için araya girdi. Ona, “Komisyon inceleyecek, kime verilirse ona kalacak” dedim. Ve iş başkasına kaldı.
Bu örnekleri kendimi övmek için değil, en basit konularda bile hassasiyet göstermemiz gerektiğini hatırlatmak için yazıyorum. Çünkü alışkanlık küçük şeylerde kazanılır, büyük imtihanlarda dik durmayı kolaylaştırır.
⸻
Asıl Hesap: Haram Teklifle Karşılaşınca
Etrafında seni bilen, tanıyan dostların senin hassasiyetine göre davranmaya başlar. Ama şunu da bil: Eğer sana haram bir teklif gelebiliyorsa, önce dönüp kendine sormalısın:
“Ben nerede zafiyet gösterdim ki bu teklif bana yapılabildi?”
⸻
Son Söz
Kul hakkı, devlet hakkı, emanet… Bu üç kelime, aslında bütün idarecilerin boynunda taşıdığı en ağır yüktür.
Bu yükün farkında olup hakkıyla taşıyanlara selam olsun.
Ama kendinde zafiyet görenler, emaneti yavaş yavaş şahsına yontmaya başlayanlar… Onlara da çağrım şudur: Bir an evvel dönün!
Gerekirse radikal bir kararla görevi bırakın. Çünkü emanete hıyanet, sadece sizi değil, arkanızdan gelecek kuşakları da yaralar.