Yavaş yavaş zehirleyen. Kahramanmaraş’ın altındaki damarlar değişiyor… Yıllarca sessizce şehrin altından geçen o borular, sadece su değil, bir dönemin yetersizliklerini, çaresizliklerini ve ihmallerini de taşıyor. Asbestli borular… Bugün tıp literatüründe bile “ölümcül” kelimesiyle anılan o paslı miras. İnsan sağlığını tehdit eden, çağ dışı bir kalıntı. Ama artık o sayfa kapanıyor. Su; sadece bir içecek değil, hayatın kendisi. Bir şehri yaşatan, bir medeniyeti yeşerten, bir çocuğun geleceğine dokunan en saf unsur. İşte tam da bu yüzden, Kahramanmaraş’ın suyu artık sadece musluklardan değil, vicdanlardan da arınarak akıyor. Başkan Fırat Görgel’in ifadesiyle, “Bugün yapılan çalışmalar sadece bugünün değil, gelecek yüz yılın Kahramanmaraş’ı için yapılıyor.” Bu cümle, sıradan bir belediye yönetiminin açıklaması değil; bir vizyonun, bir nesil sözünün, bir şehir duasının karşılığı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın desteğiyle başlatılan ve 170 ayrı noktada süren dev altyapı çalışmaları, sadece beton ve borudan ibaret değil. Bu, şehrin kalbine atılan yeni bir nabız. KASKİ ekipleri, 70 yıllık bir mirası kazma kazma temizliyor. Deprem sonrası yüzde 80’lere çıkan su kayıp-kaçak oranı, bu kentin yaşadığı tahribatın en sessiz çığlığı. Şimdi o çığlık, yerini umut dolu bir sese bırakıyor: Şebekeden tertemiz, asbestsiz, sağlıklı suyun sesine… Ve evet, şu gerçeği unutmamak gerek: Depremin yıkmadığı illerde bile kayıp oranı yüzde 50’lerin üzerindeyken, Kahramanmaraş’ta yüzde 80’den dönüş başladıysa, bu sadece mühendislik değil; azim, sabır ve inanç işidir. Allah o sahada alın teri döken işçilerin, mühendislerin, KASKİ’nin, Büyükşehir’in yardımcısı olsun. Bir şehir, önce alt yapısıyla nefes alır. Asbest borular değiştikçe, aslında bir zihniyet de değişiyor. “Geçmişte mecburduk” diyen anlayıştan, “Bugün imkan ve irade bizim elimizde” diyen bir yönetime geçildi. Bu, çocuklarımızın ciğerine giden bir suyun hikâyesi… Yani mesele, yalnızca boru değil; insanın kendisine duyduğu saygı da var. Kahramanmaraş artık sadece “yıkılan şehir” değil. 18 ayda 8 milyar TL’lik öz kaynak yatırımıyla yeni yollar, yeni tesisler, spor merkezleri, çevre yolları ve gençlik merkezleri yükseliyor. Raylı sistem master planı tamamlanmak üzere. 17 bin 500 kişilik stadyumun temeli atıldı. Yani bu şehir, yalnızca yerin altını değil, ufkunu da yeniliyor. Kahramanmaraş, Türkiye’nin suyu en uygun fiyata veren ikinci büyükşehri. Ama esas değer, fiyat değil; kalite. Kirden, pastan, zehirden velhasıl Asbestten arındırılmış, kayıpsız, sağlıklı suyla büyüyecek bir şehir… Bu, hem ekonomik hem ekolojik hem de ahlaki bir kazanım. Çünkü suyun değeri, musluk açıldığında değil, insan onuruna temas ettiğinde anlaşılır. Dün, Ayvalı İçmesuyu Arıtma Tesisi’nde konuşan Başkan Görgel’in sözleri, bir icraatın ötesinde bir çağrıdır: “Bu çalışmalar, gelecek yüz yılın Kahramanmaraş’ı için yapılıyor.” İşte tam da bu yüzden, bu şehir artık sadece yeniden yapılanmıyor; yeniden tanımlanıyor, inşa ediliyor. Asbestin karanlık sayfası kapanırken, Kahramanmaraş’ın tertemiz bir geleceğe akan hikâyesi başlıyor. Asbestin altında kalan bir geçmişten, temiz su’ya. Emeği geçenlere; Su gibi aziz olun demek düşüyor.. Cumamız mübarek olsun..