Sevgili dostlar, Ramazan Bayramınızı en içten dileklerimle tebrik ediyorum. Rabbim hepimize ailemizle birlikte sağlık, huzur ve mutluluk içinde geçireceğimiz bayramlar nasip etsin. Yalnızca kendi soframızın değil, gönül coğrafyamızın tamamındaki kardeşlerimizin de yüzlerinin güldüğü bayramlara kavuşmayı temenni ediyorum. Bu mübarek günlerde bir gerçeği de hatırlamakta fayda var: Dinde zorlama yoktur. Her ölenin ardından rahmet dilemek, dua etmek gerekmez. Kişi inancını açıkça reddetmişse, vasiyeti ya da inancı doğrultusunda muamele görür. Ama günahkâr da olsa imanla göçen bir mümin, ümmetin duasından, rahmetinden ve hizmetinden istifade eder. Rabbim hepimize hayırlı ömürler, hayırlı ölümler nasip etsin. Ayağımızı dininde sabit kılsın. Bu bayram, ömür defterine bir bayram daha eklendi. Otel köşelerinde ya da yollarda değil; hısım-akraba, eş-dost ile, ruhuna uygun şekilde idrak ettiğimiz bir bayramın tadı bambaşkaydı. Şekerler, harçlıklar küçüklerin yüzünü güldürürken; sohbet, muhabbet de büyüklerin yüreğine ferahlık verdi. Rabbim sağlık, mutluluk ve huzurla dolu daha nice bayramlara erişmeyi nasip etsin. Ancak bu bayram da ülke gündemi ne yazık ki karmaşadan uzak değildi. Haberleri takip etmeyen biri olsam, bazı boykot listelerini görünce bu listeyi Netanyahu’nun gönderdiğini sanırdım. Zira liste, neredeyse tamamı yerli ve milli firmalardan oluşuyor. Böyle bir boykotun, vatanını ve bayrağını seven Türk vatandaşlarınca desteklenmesi mümkün mü? Gerçekten akıl alır gibi değil. İsrail’in zulmüne karşı boykot çağrısı yapıldığında sesi çıkmayanların, şimdi kendi insanımızın ekmeğiyle oynayacak kadar gözlerini karartmaları düşündürücü. Ne diyeyim, Allah ıslah etsin. Hırsızlık, yolsuzluk iddiaları bu kadar ciddi olmasaydı; milletin zihnini başka yere çekmek için yerli firmaları hedefe koyacak kadar vicdanlarını kaybetmezlerdi. Birisi de çıkıp bu akla ziyan tavır sahiplerine hatırlatsın: Türkiye’de Türk mallarını boykot etmek, bu ülkeye yapılacak en büyük kötülüklerden biridir. Bu, düpedüz vatana ihanettir. Bir yandan ülkemiz içeriden karıştırılmaya çalışılırken, diğer yandan ABD’nin İran bahanesiyle bölgeye askeri yığınak yapması da tesadüf değil. Oyun büyük, dikkatli olmak zorundayız. Ve gençler… Bu ülkede birilerinin işlediği günahlar için; değil yürümek, parmağınızı bile oynatmayın. Her zaman hakikatin yanında, milletin safında durmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim ne bu vatandan, ne de bu bayraktan başka sığınacak bir limanımız yok.