Mehmet Ali ÖZTÜRK
Köşe Yazarı
Mehmet Ali ÖZTÜRK
 

Yuvayı Dişi Kuş Yapar Mıydı?

Bir zamanlar evlerin her köşesinde kadın dokunuşları hissedilirdi. Danteller, oyalar, pırıl pırıl temizlik kokuları, düzen ve intizam… Çocuklar annelerinin yanında hem ruhen hem miden tok büyür, babalar dualarla uğurlanır, akşamları hoş geldinlerle karşılanırdı. Dedeler, nineler, amcalar, halalar çocuklar için şefkatin, sohbetin ve güvenin sembolüydü. Sofralar ortak muhabbetin adresiydi. Çat kapı misafirler ayrı bir neşeydi. Genç kızlar, ev işlerini annelerinden öğrenir, edep ve erkân yuvada şekillenirdi. Evlilikler sağlam temeller üzerinde yükselir, sabır ve sükûnet ailelerin pusulası olurdu. Ev, bir kale gibiydi. ⸻ Dengenin Bozulduğu Günler Bugün manzara farklı… Kadınlar da erkekler de yorgun, çocuklar anne-babasız akşama kavuşuyor. Ev işleri ya dışarıdan bir yardımcıyla ya da “olduğu kadar” mantığıyla yürütülüyor. Aile bireyleri aynı çatı altında ama farklı dünyalarda yaşıyor. Sohbet, dua, akraba ziyaretleri, edep öğütleri, gündemden silinmiş gibi. Gençlerin giyimi, gezdiği yerler, arkadaş çevresi ya takip edilmiyor ya da “bizi sıktılar, biz onları sıkmayalım” anlayışıyla görmezden geliniyor. Özgürlük ile başıboşluk arasındaki çizgi bulanıklaştıkça, aile bağları daha da gevşiyor. ⸻ Toplum Aynasında Yansıyanlar Boşanmalar artmış, evlilikler sorgulanır olmuş. Kadınlar hanımefendilikten, erkekler beyefendilikten uzaklaşıyor. Hakaretler, şiddet, alkol, sokak ortasında kavgalar sıradanlaşıyor. Gençler evlerinden sıkılıp eğlence mekânlarında vakit geçiriyor, dul erkek ve kadınlar macera peşinde koşuyor. Toplumda hâlâ teknofestlerle, bilimle, teknolojiyle uğraşan ve umut vadeden gençler var; fakat kahir ekseriyetin gidişatı endişe verici. ⸻ Ne Yapmalı? Eğer bu gidişin adı “özgürlük” ise, batsın böyle özgürlük. Sosyalleşmek buysa, batsın böyle sosyalleşmek. Çağdaşlık buysa, batsın böyle çağdaşlık. Kimseyi suçlamıyorum. Dünya birbirine entegre olmuş, isteyen ailesini koruyabiliyor, isteyen dağıtabiliyor. Devletin yapabileceği en büyük iyilik, eğitim sistemini yeniden gözden geçirmek. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bu konuda ciddi bir gayreti olduğunu biliyoruz, fakat zamana ihtiyaç var. Dileğim, uçurumdan yuvarlanmadan önce hep birlikte durup kendimize gelmemiz. Allah hepimizin yardımcısı olsun.
Ekleme Tarihi: 12 Ağustos 2025 -Salı
Mehmet Ali ÖZTÜRK

Yuvayı Dişi Kuş Yapar Mıydı?

Bir zamanlar evlerin her köşesinde kadın dokunuşları hissedilirdi. Danteller, oyalar, pırıl pırıl temizlik kokuları, düzen ve intizam… Çocuklar annelerinin yanında hem ruhen hem miden tok büyür, babalar dualarla uğurlanır, akşamları hoş geldinlerle karşılanırdı. Dedeler, nineler, amcalar, halalar çocuklar için şefkatin, sohbetin ve güvenin sembolüydü.

Sofralar ortak muhabbetin adresiydi. Çat kapı misafirler ayrı bir neşeydi. Genç kızlar, ev işlerini annelerinden öğrenir, edep ve erkân yuvada şekillenirdi. Evlilikler sağlam temeller üzerinde yükselir, sabır ve sükûnet ailelerin pusulası olurdu. Ev, bir kale gibiydi.

Dengenin Bozulduğu Günler

Bugün manzara farklı… Kadınlar da erkekler de yorgun, çocuklar anne-babasız akşama kavuşuyor. Ev işleri ya dışarıdan bir yardımcıyla ya da “olduğu kadar” mantığıyla yürütülüyor. Aile bireyleri aynı çatı altında ama farklı dünyalarda yaşıyor. Sohbet, dua, akraba ziyaretleri, edep öğütleri, gündemden silinmiş gibi.

Gençlerin giyimi, gezdiği yerler, arkadaş çevresi ya takip edilmiyor ya da “bizi sıktılar, biz onları sıkmayalım” anlayışıyla görmezden geliniyor. Özgürlük ile başıboşluk arasındaki çizgi bulanıklaştıkça, aile bağları daha da gevşiyor.

Toplum Aynasında Yansıyanlar

Boşanmalar artmış, evlilikler sorgulanır olmuş. Kadınlar hanımefendilikten, erkekler beyefendilikten uzaklaşıyor. Hakaretler, şiddet, alkol, sokak ortasında kavgalar sıradanlaşıyor. Gençler evlerinden sıkılıp eğlence mekânlarında vakit geçiriyor, dul erkek ve kadınlar macera peşinde koşuyor.

Toplumda hâlâ teknofestlerle, bilimle, teknolojiyle uğraşan ve umut vadeden gençler var; fakat kahir ekseriyetin gidişatı endişe verici.

Ne Yapmalı?

Eğer bu gidişin adı “özgürlük” ise, batsın böyle özgürlük. Sosyalleşmek buysa, batsın böyle sosyalleşmek. Çağdaşlık buysa, batsın böyle çağdaşlık.

Kimseyi suçlamıyorum. Dünya birbirine entegre olmuş, isteyen ailesini koruyabiliyor, isteyen dağıtabiliyor. Devletin yapabileceği en büyük iyilik, eğitim sistemini yeniden gözden geçirmek. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bu konuda ciddi bir gayreti olduğunu biliyoruz, fakat zamana ihtiyaç var.

Dileğim, uçurumdan yuvarlanmadan önce hep birlikte durup kendimize gelmemiz. Allah hepimizin yardımcısı olsun.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve marasgunebakis.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.