Türkiye’den suçlulara geçit yok: Son iki yılda 407 kişi iade edildi

ULUSLARARASI SUÇLA MÜCADELEDE ÖNEMLİ BAŞAR KIRMIZI BÜLTEN SİSTEMİ ETKİN KULLANILIYOR İade süreçlerinin merkezinde, Interpol tarafından yayımlanan kırmızı bültenler yer alıyor. Cinayet, terör, insan kaçakçılığı ve dolandırıcılık gibi ağır suçlarla aranan şahısların uluslararası düzeyde takibi, bülten sayesinde yürütülüyor. Süreç; emniyet birimlerinden Cumhuriyet Başsavcılıklarına, oradan Adalet Bakanlığı’na, ardından Interpol-Europol Daire Başkanlığı aracılığıyla Interpol Genel Sekreterliği’ne kadar titizlikle ilerliyor. ADALET, GÜVENLİK VE DİPLOMASİ BİR ARADA Kırmızı bültenin yayınlanmasının ardından başlayan iade süreci, Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı resmi talep ile Dışişleri Bakanlığı aracılığıyla ilgili ülkelere iletiliyor. Aynı anda İçişleri Bakanlığı, operasyonel takibi sürdürüyor. Bu süreç, üç bakanlığın eşgüdüm içinde çalıştığı çok aktörlü bir güvenlik modelini yansıtıyor. 407 SUÇLU ADALETE TESLİM EDİLDİ Son iki yılda Türkiye’ye iade edilen 407 kişi, bu sistemli ve koordineli mücadelenin başarısını simgeliyor. Interpol ve Europol gibi uluslararası kurumlarla yürütülen iş birlikleri, zamanında bilgi paylaşımı ve sahadaki yüksek operasyonel kabiliyet sürecin başarısında etkili oldu. TEKNOLOJİK DESTEK VE HUKUKİ ALTYAPI ÖNE ÇIKIYOR Sadece operasyonel güç değil, aynı zamanda biyometrik tanıma sistemleri, dijital iz sürme teknolojileri ve adli iş birliği anlaşmaları da suçluların izinin sürülmesinde önemli rol oynuyor. Türkiye, terör, organize suç, kaçakçılık ve mali suçlarla mücadelede bölgesel ve küresel güvenlik yapılarıyla da entegre hareket ediyor. GÜÇLÜ DEVLET İRADESİNİN GÖSTERGESİ Bu başarı, Türkiye’nin uluslararası güvenlik mekanizmalarına etkin katılımını, kurumsal dayanışmasını ve adaleti sağlama kararlılığını açık biçimde ortaya koyuyor. Aynı zamanda vatandaşın huzur ve güvenliğini önceleyen devlet refleksinin de güçlü bir göstergesi.