AYM Üyesi Kenan Yaşar, Kitap Fuarı’nda Hukuk ve Edebiyat İlişkisini Ele Aldı
AYM Üyesi Kenan Yaşar, Kitap Fuarı’nda Hukuk ve Edebiyat İlişkisini Ele Aldı
Uluslararası Kahramanmaraş Kitap Fuarı’nda sona gelinirken Anayasa Mahkemesi Üyesi ve yazar Kenan Yaşar, KAFUM’da okurlarla buluştu. Yaşar, söyleşisinde edebiyat ve hukuk ilişkisini farklı perspektiften ele aldı.
Uluslararası Kahramanmaraş Kitap Fuarı’nda sona gelinirken Anayasa Mahkemesi Üyesi ve yazar Kenan Yaşar, KAFUM’da okurlarla buluştu. Yaşar, söyleşisinde edebiyat ve hukuk ilişkisini farklı perspektiften ele aldı.
Açıldığı günden bu yana büyük bir ilgiyle devam eden 10. Uluslararası Kahramanmaraş Kitap Fuarı’nda sona yaklaşılırken, fuar birbirinden değerli konukların katılımıyla kültür ve düşünce dünyasına ışık tutmaya devam ediyor. Bu kapsamda, Anayasa Mahkemesi Üyesi ve yazar Kenan Yaşar, KAFUM’da düzenlenen söyleşi programında okurlarla ve hukuk meraklılarıyla bir araya geldi. Yoğun bir katılımla gerçekleştirilen etkinlikte Kenan Yaşar, adaletin ve sanatın temelinde vicdan kavramının yer aldığını vurguladı. Yaşar konuşmasında, “Şair olan biraz hukukçu, hukukçu olan ise biraz şairdir. Zira her ikisinin de ortak noktalarından biri vicdandır. Vicdanı çıkarırsanız adalete ve edebiyata ulaşamazsınız” ifadelerini kullandı. Toplumun adalet duygusunu diri tutmanın yalnızca hukuk metinleriyle değil, aynı zamanda kültür, sanat ve edebiyatla mümkün olabileceğini dile getiren Yaşar, hem hukukçulara hem de sanatçılara büyük sorumluluklar düştüğünü belirtti. Program boyunca Kenan Yaşar’ı dikkatle dinleyen katılımcılar, söyleşinin bilgi dolu, düşündürücü ve ilham verici olduğunu ifade etti.

“Edebiyat ve Hukukun Ortak Noktası; Vicdan”
Programda konuşan Kenan Yaşar, “Bir şair, adaleti ararken kelimelere sığınır; bir hukukçu ise adaleti sağlarken kelimelere hükmeder. Her ikisi de insanın iç sesini, yani vicdanı duymadan var olamaz. Şair olan biraz hukukçudur, hukukçu olan ise biraz şairdir. Zira her ikisinin de ortak noktalarından biri vicdandır. Vicdanı çıkarırsanız ne adalet kalır ne edebiyat. Edebiyat bize adaletin duygusunu öğretir; hukuk ise adaleti düzenin içine yerleştirir. Edebiyat insanın iç dünyasını anlamayı, hukuk ise o dünyaya sınır koymayı öğretir. İkisi de bir arada olursa toplum hem düşünebilen hem hissedebilen bir yapıya kavuşur. Bugün adaleti sadece mahkeme salonlarında değil, insan ilişkilerinde, sanat eserlerinde, bir şiirin içinde de aramalıyız. Çünkü adalet, yalnızca hüküm vermek değil; insanı anlamaktır” cümlelerini kaydetti.
K.Maraş HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.
