Ünlü Fenomen Candan: Anoreksiya Nervoza Sessiz Bir Yardım Çığlığı

Sağlık (Web Sitesi) - Web Sitesi | 23.06.2025 - 00:26, Güncelleme: 23.06.2025 - 00:42
 

Ünlü Fenomen Candan: Anoreksiya Nervoza Sessiz Bir Yardım Çığlığı

Sosyal medya fenomeni Nihal Candan’ın, uzun süredir mücadele ettiği anoreksiya nedeniyle hayatını kaybetmesi, tüm Türkiye’yi yasa boğarken yeme bozukluklarının ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlara göre anoreksiya, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda derin bir psikolojik mücadelenin işareti.

Psikolog Beste Hasırcı:   Anoreksiya Nervoza: Sessiz Bir Yardım Çığlığı, Sadece Bir Yeme Sorunu Değil..  YEME BOZUKLUKLARI DÜNYA GENELİNDE HIZLA ARTIYOR Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her yıl yaklaşık 9 milyon kişi yeme bozukluğu tanısı alıyor. Bu tabloda en tehlikeli ve ölüm riski en yüksek olan rahatsızlıklardan biri ise Anoreksiya Nervoza. Özellikle gençler arasında artış gösteren bu sorun, bireylerin fiziksel görünüm üzerinden kendilik algılarını tanımlamaya çalıştığı bir psikolojik çıkmazın yansıması. “ANOREKSİYA, YEME DAVRANIŞLARINDAN ÇOK DAHA FAZLASI” Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi’nden Klinik Psikolog Beste Hasırcı, anoreksiyanın yalnızca yemekle ilgili bir sorun olmadığını, bireyin içsel çatışmalarını ve ruhsal acılarını bedeni üzerinden anlatmaya çalıştığını belirtiyor. Hasırcı’ya göre bu hastalık, kişinin kontrol, utanç, değersizlik ve kabul görme arzusuyla baş edebilmek için geliştirdiği bir savunma mekanizmasıdır. “YEME BOZUKLUĞU BİR HASTALIK DEĞİL, BİR BELİRTİDİR” Psikolog Hasırcı, yeme bozukluklarının bağımsız bir hastalık değil, altında yatan daha derin psikolojik sıkıntıların bir işareti olduğuna dikkat çekiyor. Tıpkı yüksek ateşin bir enfeksiyon belirtisi olması gibi, anoreksiya da bireyin iç dünyasındaki çalkantıyı işaret eden bir sinyaldir. SOSYAL MEDYADAKİ “KUSURSUZ BEDEN” ALGISI TEHLİKE YARATIYOR Sosyal medyada sürekli karşılaşılan filtreli görüntüler ve idealize edilmiş beden kalıpları, genç bireylerin benlik algısı üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Hasırcı’ya göre bu durum sadece estetik kaygıyı değil, aynı zamanda bireyin kendini kontrol etme ve onaylanma ihtiyacını da besliyor. Sonuçta bu da yeme davranışları üzerinde patolojik etkiler yaratabiliyor. YEME BOZUKLUĞUNUN DERİNDEKİ NEDENLERİ: AİLE, TRAVMA VE KİŞİSEL ÇATIŞMALAR Yeme bozukluklarının oluşmasında yalnızca dijital platformların etkili olmadığını belirten Hasırcı; kontrolcü ebeveynler, duygusal ihmal, eleştirel aile tutumları ve geçmişte yaşanan travmaların da bu hastalığın gelişiminde önemli rol oynadığını vurguluyor. Bu tür bireylerde beden, çoğu zaman bir iç savaşın sahnesi haline geliyor. “Yememek bazen sadece açlık değil, bir feryattır” diyen Hasırcı, bu belirtilerin bir çeşit beden dili olduğunu ifade ediyor. TEDAVİ MÜMKÜN AMA SABIR GEREKİYOR Anoreksiya Nervoza’nın tedavisinde yalnızca fiziksel belirtileri ortadan kaldırmak yeterli değil. Hasırcı’ya göre etkili bir tedavi süreci, bireyin duygusal bütünlüğünü yeniden inşa etmeyi ve sağlıklı başa çıkma becerileri geliştirmesini de kapsamalı. Bu süreçte multidisipliner yaklaşım büyük önem taşıyor. ANOREKSİYA TEDAVİSİNDE UZMAN KADRO VE DESTEK ŞART Tedavi protokolünde şu uzmanlık alanları yer almalı: Psikiyatrist Klinik Psikolog / Psikoterapist Diyetisyen / Beslenme Uzmanı Dahiliye Uzmanı veya Endokrinolog Aile Desteği ve Sosyal Hizmet Uzmanları Gerektiğinde hastane yatışı ve tıbbi müdahale Beste Hasırcı, sürecin uzun ve hassas olabileceğini, ancak doğru destekle tamamen iyileşmenin mümkün olduğunu vurguluyor.  
Sosyal medya fenomeni Nihal Candan’ın, uzun süredir mücadele ettiği anoreksiya nedeniyle hayatını kaybetmesi, tüm Türkiye’yi yasa boğarken yeme bozukluklarının ciddiyetini bir kez daha gözler önüne serdi. Uzmanlara göre anoreksiya, yalnızca fiziksel değil, aynı zamanda derin bir psikolojik mücadelenin işareti.

Psikolog Beste Hasırcı:
 

Anoreksiya Nervoza: Sessiz Bir Yardım Çığlığı, Sadece Bir Yeme Sorunu Değil.. 

YEME BOZUKLUKLARI DÜNYA GENELİNDE HIZLA ARTIYOR

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, her yıl yaklaşık 9 milyon kişi yeme bozukluğu tanısı alıyor. Bu tabloda en tehlikeli ve ölüm riski en yüksek olan rahatsızlıklardan biri ise Anoreksiya Nervoza. Özellikle gençler arasında artış gösteren bu sorun, bireylerin fiziksel görünüm üzerinden kendilik algılarını tanımlamaya çalıştığı bir psikolojik çıkmazın yansıması.

“ANOREKSİYA, YEME DAVRANIŞLARINDAN ÇOK DAHA FAZLASI”

Moodist Psikiyatri ve Nöroloji Hastanesi’nden Klinik Psikolog Beste Hasırcı, anoreksiyanın yalnızca yemekle ilgili bir sorun olmadığını, bireyin içsel çatışmalarını ve ruhsal acılarını bedeni üzerinden anlatmaya çalıştığını belirtiyor. Hasırcı’ya göre bu hastalık, kişinin kontrol, utanç, değersizlik ve kabul görme arzusuyla baş edebilmek için geliştirdiği bir savunma mekanizmasıdır.

“YEME BOZUKLUĞU BİR HASTALIK DEĞİL, BİR BELİRTİDİR”

Psikolog Hasırcı, yeme bozukluklarının bağımsız bir hastalık değil, altında yatan daha derin psikolojik sıkıntıların bir işareti olduğuna dikkat çekiyor. Tıpkı yüksek ateşin bir enfeksiyon belirtisi olması gibi, anoreksiya da bireyin iç dünyasındaki çalkantıyı işaret eden bir sinyaldir.

SOSYAL MEDYADAKİ “KUSURSUZ BEDEN” ALGISI TEHLİKE YARATIYOR

Sosyal medyada sürekli karşılaşılan filtreli görüntüler ve idealize edilmiş beden kalıpları, genç bireylerin benlik algısı üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Hasırcı’ya göre bu durum sadece estetik kaygıyı değil, aynı zamanda bireyin kendini kontrol etme ve onaylanma ihtiyacını da besliyor. Sonuçta bu da yeme davranışları üzerinde patolojik etkiler yaratabiliyor.

YEME BOZUKLUĞUNUN DERİNDEKİ NEDENLERİ: AİLE, TRAVMA VE KİŞİSEL ÇATIŞMALAR

Yeme bozukluklarının oluşmasında yalnızca dijital platformların etkili olmadığını belirten Hasırcı; kontrolcü ebeveynler, duygusal ihmal, eleştirel aile tutumları ve geçmişte yaşanan travmaların da bu hastalığın gelişiminde önemli rol oynadığını vurguluyor. Bu tür bireylerde beden, çoğu zaman bir iç savaşın sahnesi haline geliyor. “Yememek bazen sadece açlık değil, bir feryattır” diyen Hasırcı, bu belirtilerin bir çeşit beden dili olduğunu ifade ediyor.

TEDAVİ MÜMKÜN AMA SABIR GEREKİYOR

Anoreksiya Nervoza’nın tedavisinde yalnızca fiziksel belirtileri ortadan kaldırmak yeterli değil. Hasırcı’ya göre etkili bir tedavi süreci, bireyin duygusal bütünlüğünü yeniden inşa etmeyi ve sağlıklı başa çıkma becerileri geliştirmesini de kapsamalı. Bu süreçte multidisipliner yaklaşım büyük önem taşıyor.

ANOREKSİYA TEDAVİSİNDE UZMAN KADRO VE DESTEK ŞART

Tedavi protokolünde şu uzmanlık alanları yer almalı:

  • Psikiyatrist
  • Klinik Psikolog / Psikoterapist
  • Diyetisyen / Beslenme Uzmanı
  • Dahiliye Uzmanı veya Endokrinolog
  • Aile Desteği ve Sosyal Hizmet Uzmanları
  • Gerektiğinde hastane yatışı ve tıbbi müdahale

Beste Hasırcı, sürecin uzun ve hassas olabileceğini, ancak doğru destekle tamamen iyileşmenin mümkün olduğunu vurguluyor.

 

K.Maraş HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve marasgunebakis.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.