TEMA Vakfı’ndan Dünya Çevre Günü Mesajı: “Plastik Kirliliğine Son Ver, Yaşamı Koru!”
TEMA Vakfı’ndan Dünya Çevre Günü Mesajı: “Plastik Kirliliğine Son Ver, Yaşamı Koru!”
TEMA Vakfı, 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında yaptığı açıklamayla, plastik kirliliğinin çevre, iklim ve insan sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekerek, tüm toplumu doğayla uyumlu yaşam için harekete geçmeye çağırdı. Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, plastik kirliliğinin artık yalnızca bir çevre değil, aynı zamanda iklim ve halk sağlığı krizi haline geldiğini vurguladı.
TEMA Vakfı, 5 Haziran Dünya Çevre Günü kapsamında yaptığı açıklamayla, plastik kirliliğinin çevre, iklim ve insan sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekerek, tüm toplumu doğayla uyumlu yaşam için harekete geçmeye çağırdı. Vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Ataç, plastik kirliliğinin artık yalnızca bir çevre değil, aynı zamanda iklim ve halk sağlığı krizi haline geldiğini vurguladı.
“DÜNYA PLASTİK İÇİNDE BOĞULUYOR”
Deniz Ataç, günümüzde yaklaşık 10 milyar ton plastik üretildiğini, bunun %90’ından fazlasının doğada kalıcı kirliliğe dönüştüğünü ifade ederek şu değerlendirmede bulundu:
“Dünya plastik içinde boğuluyor. Bu kirlilik; iklim krizinden halk sağlığına, biyolojik çeşitlilik kaybından sosyal refaha kadar çok boyutlu tehditler yaratıyor. Artık kaybedecek vaktimiz yok. Doğayla uyumlu bir yaşam her zamankinden daha büyük önem taşıyor.”
MİKROPLASTİKLER HER YERDE: TOPRAKTA, SULARDA, VÜCUDUMUZDA
Gözle görülemeyecek kadar küçük mikroplastiklerin artık yalnızca deniz canlılarında değil; insan plasentasında, akciğer dokusunda ve kan dolaşımında da tespit edildiğine dikkat çeken Ataç, bu durumun insan sağlığı açısından büyük bir tehdit olduğunu söyledi. Ataç, “Pasifik Okyanusu’nda Türkiye’nin iki katı büyüklüğünde oluşan ‘7. Kıta’, geldiğimiz vahim noktayı açıkça ortaya koyuyor” dedi.
“PLASTİK KİRLİLİĞİ, İKLİM KRİZİNİN GÖRÜNMEYEN YAKITIDIR”
Plastik kirliliğinin yalnızca atık meselesi olmadığını, aynı zamanda iklim krizini körükleyen yapısal bir sorun olduğunu belirten Ataç, şu uyarılarda bulundu:
“Tek kullanımlık plastiklerin %98’i fosil yakıtlardan üretiliyor. Bu da demek oluyor ki petrolden plastiğe, plastikten krize uzanan bir döngü içindeyiz. Yapılan tahminlere göre, 2040 yılına kadar plastik üretimi kaynaklı sera gazı salımı küresel karbon bütçesinin %19’unu oluşturacak. Bu sebeple plastik meselesi, aynı zamanda iklim krizi meselesidir.”
TÜRKİYE’DE PLASTİK STRATEJİSİ GÜÇLENDİRİLMELİ
TEMA Vakfı, Türkiye’de plastik kirliliğiyle mücadele kapsamında yürürlükte olan uygulamaların olumlu fakat yetersiz olduğunu vurguladı. Deniz Ataç, 2019 yılında başlatılan plastik poşet ücretlendirmesi ve Depozito Yönetim Sistemi gibi adımların önemli olduğunu; ancak tek kullanımlık plastiklerin yasaklanması ve üretici sorumluluğunun artırılması gibi konularda daha kararlı politikaların hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
"GERİ DÖNÜŞÜMLE DEĞİL, TÜKETİMİ AZALTARAK ÇÖZERİZ”
Ataç, plastik krizinin ancak doğayla uyumlu, döngüsel bir üretim ve tüketim modeliyle aşılabileceğini belirterek, bireylerin de bu dönüşümde sorumluluk alması gerektiğini söyledi:
“Tüketimi en başta azaltmalı, tek kullanımlık ürünler yerine yeniden kullanılabilir seçenekleri tercih etmeliyiz. Atıkları kaynağında ayrıştırmalı, yerel yönetimleri de sürece aktif şekilde dahil etmeliyiz. Bugün değilse ne zaman?”
1 MİLYONDAN FAZLA ÇOCUĞA DOĞA EĞİTİMİ
TEMA Vakfı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile Millî Eğitim Bakanlığı iş birliğinde yürüttüğü Sıfır Atık Eğitim Projesi ile bugüne kadar 1 milyondan fazla çocuğa ve 120 bin öğretmene ulaştı. Bu projeyle çocuklara sürdürülebilir yaşam alışkanlıkları kazandırılması hedefleniyor. Ataç, geri dönüşümün ötesinde “önce daha az tüketmek, yeniden kullanmak ve tamir etmek” gibi alışkanlıkların kazanılmasının önemine dikkat çekti.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.