Bazı kupalar vardır; vitrinde durur, tozlanır, unutulur. Bazılarıysa kalplerde yer eder, tarih yazar, şehirleri doğrultur. Kahramanmaraş İstiklalspor’un TFF 2. Lig’e yükselişi işte o ikinci türden.. Bazı başarılar vardır, sadece sayılarla anlatılır: 3-0, 78 puan, 25 galibiyet… Ama bazı zaferler vardır ki, sadece skorlarla değil, yürekle, inançla ve kolektif emekle yazılır. Kahramanmaraş İstiklalspor’un hikâyesi işte tam da böyle bir zafer.. Tarihte ilk kez bir kulüp, kurulduğu yıl hem futbolda hem de basketbolda profesyonel liglerde şampiyon oldu. Evet, yanlış duymadınız: Aynı amblemi taşıyan iki ayrı branş, aynı yıl içinde kendi liglerinde kupayı kaldırdı. Bu, sadece spor tarihine değil, Kahramanmaraş’ın küllerinden yeniden doğuş öyküsüne yazılmış altın harfli bir cümledir. Aynı arma, iki branş, ama tek ruh..Futbol sahasında ter döken gençler, basketbol parkesinde mücadele eden oyuncular… Hepsi farklı oyunlar oynadı ama aynı ruhla savaştı. Aynı inançla, aynı şehir için… Bir yanda TFF 3. Lig’i lider tamamlayan futbol takımı, diğer yanda parke zeminde tarih yazan basketbol takımı… Böylesi bir başarı; sadece transferle, bütçeyle değil; omuz omuza vererek, yürek ortaya koyarak gerçekleşir. İşte bu yüzden İstiklalspor’un başarısı, sadece “şampiyonluk” değil, bir varoluş mücadelesidir. Gaffar Akarca, başkandan fazlası bu şehrin yükünü omuzlayan adam.. Basın toplantısının satır aralarında yorgun ama gururlu bir ses vardı: Kulüp Başkanı Ahmet Gaffar Akarca. O kürsüde sadece yönetsel bilgiler değil, duygular, kırgınlıklar ve en çok da vefa konuştu. “Parayla değil, inançla bu noktaya geldik,” dedi. Sert başladı toplantıya. Hakkında çıkan kulüpten alacak söylentilerine tok bir yanıt verdi. Ama sonra, Gaffar Başkan kendine has üslubuyla salonu duygulandırdı. Taraftarı düşünen, altyapıya yatırım planlayan, festivali organize eden bir başkandan değil, bir neferden bahsediyoruz. Ve ne dedi sonunda? “Bu takım, bu şehrin ortak değeridir.” İşte bu söz, sadece bir başkanın değil, bir şehrin yeminidir. Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel ona göre sadece destekçi değil, yol arkadaşı..Bu başarı tablosunun arkasında bir isim daha var ki, Başkan Akarca’nın deyimiyle “sadece belediye başkanı değil, kulübün bir neferi”: Fırat Görgel. Sporun dönüştürücü gücüne inanan, sözle değil projeyle destek olan bir isim… Tesis iyileştirmelerinden genç yeteneklere sunulan imkânlara kadar her alanda varlığını hissettiren bir yol arkadaşı. Kürsüden teşekkür edilirken; onun adı sahada, tribünde, altyapıda, protokolsüz sahicilikte anıldı. Görgel’in desteği, bu şampiyonluk hikâyesinin görünmeyen ama vazgeçilmez sayfası..Onun gibi birkaç isim daha var; Vali Mükerrem Ünlüer,  Ticaret ve Sanayi odamızın meclis başkanı Hanefi Öksüz, Borsa Başkanı Mustafa Narlı, KMTSO başkanı Mustafa Buluntu, Hikmet  Gümüşer ve İsmail Kurtul. 28-29-30 Haziran’da EXPO’da düzenlenecek “İstiklal Festivali” sadece eğlencelik bir program değil; bu şehrin dirilişini kutlama biçimidir. Sanatçılar gelecek, sahneler kurulacak, ama asıl sahneye çıkan bu şehrin iradesidir. Kombine bilet kampanyası, altyapı yatırımları, stat yapımı, sponsorluk hamleleri… Hepsi tek bir mesaj taşıyor: Bu iş burada bitmedi. Yeni başlıyoruz. Bu yazıyı yazarken bir kupaya değil, bir kente bakıyordum. O kent ki, 6 Şubat sabahı en karanlık günlerinden birini yaşadı… Ama şimdi, tribünde haykırıyor: “Biz buradayız. Yıkılmadık. Ayağa kalktık.” İstiklalspor’un bu başarısı, kupayla ölçülemez. Çünkü o kupa, bu milletin alnındaki terdir, hiçbir ter, tarihsiz kalmaz. Ve birde, herkes kupaya uzanan eli görür, ama o elin kaç gece uykusuz kaldığını, kaç krizle boğuştuğunu kimse bilmez!  inancın ve kolektif mücadelenin zaferini..