Kıymetli kardeşlerim, Biliyorsunuz, zaman zaman bazı konularda yazılar kaleme alıyorum. Fakat görevimin yoğunluğu nedeniyle son dönemlerde yazamıyor, düşüncelerimi sizlerle paylaşamıyordum. Hayat, hepimize farklı pencerelerden bakma ve görme imkânı sunuyor. Hepimiz bulunduğumuz yerden bakıyor ve gördüklerimizi kendi göz hizamızdan yorumluyoruz. Şimdi bulunduğum yerden, baktığım pencereden gördüklerimi ve düşündüklerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Görevime başlayalı yaklaşık on dört ay oldu. Bu süre zarfında elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret ettik. Yapılan hizmetleri burada tek tek anlatmayacağım, zira amacım bir hizmet listesi sunmak değil, daha derin bir meseleye dikkat çekmek. Kıymetli dostlar, ülkemizde toplam 81 il belediyesi var. Bu belediyeler her yıl kendi bütçelerini hazırlar; yıl boyunca yapacakları harcamaları ve bekledikleri gelirleri hesaplarlar. Genelde gelirler giderleri karşılamaz, bütçeye mutlaka bir borçlanma kalemi eklenir. İşte bu 81 il belediyesinin tamamının 2025 yılı için belirlediği toplam bütçe 1 trilyon 600 milyar TL. Bu bütçeyle belediyeler personel maaşlarını öder, şehirlerin temizlik ve çöp toplama işlerini yürütür, imar planlarını hazırlar, ruhsatları verir, yol ve kaldırım yapar, gençlik ve spor faaliyetleri düzenler, ihtiyaç sahiplerine ulaşır; doğumda bebek bezi, ölümde kefen bezi temin eder. Ve günün her saatinde vatandaşın derdini dinleyip çözüm üretmek için çabalar. Tüm bunları 1 trilyon 600 milyar liralık bir kaynakla yapmak zorundadırlar. Peki, size ülkemizin 2025 yılı bütçesinden sadece bir kalemi söyleyeyim: Faiz ödemeleri. Evet, 2025 yılı itibarıyla devletin ödeyeceği faiz toplamı 1 trilyon 955 milyar TL olacak. Üstelik bu, hesaplar tutarsa. Yani, tüm belediyelerin hizmet için harcadığı bütçeden 300 milyar lira daha fazlası, karşılığında ne hizmet ne istihdam alınan bir kalem için, faize ödenecek. Bu, gerçekten bizlere reva mı? Ulaştırma, sağlık, eğitim, kültür, diyanet, gençlik ve spor gibi bakanlıkların harcamalarını hiç saymıyorum bile. Ve tüm bunların yanında, belediyelerin bütçeleri kısılmaya çalışılıyor. Bazı vatandaşlarımız, bütçelerin mahiyetini bilmediklerinden dolayı, belediyelerin kapatılıp yetkinin valiliklere devredilmesini öneren kampanyalara destek veriyorlar. Oysa gece-gündüz telefonlarına çıkan, düğünlerinde, taziyelerinde yanlarında olan, yolları birkaç gün gecikince olmadık hakaretlere maruz kalan, kendi içimizden, bizim gibi yaşayan belediye çalışanlarına gösterilen bu acımasız eleştiri, devasa bütçelerin nasıl ve nereye harcandığını takip etmeyen bir anlayışla karşı karşıya kalıyor. Arzum odur ki her bir vatandaşımız, hem ülkemizin hem de yerel yönetimlerin bütçesini bilsin. O bütçeler nerelere harcanıyor, hangi işler yapılıyor? Değerlendirmesini buna göre yapsın. Elbette her toplumda bir Kabil olacaktır. Ama iyi insanların, kötülüğü eğitmek gibi bir sorumluluğu da vardır. İyiler seslerini daha gür çıkarmalı; gösterilen yere değil, asıl meseleye bakmalı: Para nereye harcanıyor? Bütçe doğru kullanılıyor mu? Eğer bu bilinçle hareket edersek, daha huzurlu bir yaşam sürebilir ve çocuklarımıza daha güçlü, daha adil, daha müreffeh bir ülke bırakabiliriz. İlim, bilim, fen ışığımız olsun; iyi insanlar görünür olsun. Allah yolumuzu açık eylesin. Sağlıcakla kalın.