Türk yargısı yalnızca muhalefeti mi hedef alıyor? DMM’den net açıklama geldi

SORUŞTURMALARDA SİYASİ AYRIM YOK

DMM’nin yayımladığı bilgilendirme notunda, yolsuzluk, rüşvet, zimmet, ihaleye fesat karıştırma ve terör örgütü üyeliği gibi suçlamalar nedeniyle, AK Partili belediye başkanları hakkında da birçok soruşturma ve dava süreci yürütüldüğü belirtildi. Yalnızca 2024 yılında İçişleri Bakanlığı tarafından verilen 176 soruşturma izninin partilere göre dağılımı da raporda yer aldı:

AK Parti: 59, CHP: 58, MHP: 21, İYİ Parti: 7, HDP: 10.

Bu veriler, yargının ve idari mercilerin siyasi parti ayrımı gözetmeden işlem yaptığına işaret ediyor.

AK PARTİLİ BAŞKANLARA YÖNELİK MAHKÛMİYETLER DE LİSTEDE

Açıklamada ayrıca, farklı dönemlerde görev yapmış AK Partili belediye başkanlarına yönelik kesinleşmiş yargı kararlarına da yer verildi. Bu kararlar arasında FETÖ üyeliği, zimmet, rüşvet, görevi kötüye kullanma ve ihale usulsüzlükleri gibi ağır suçlamalara ilişkin mahkûmiyetler dikkat çekti.

Bazı örnekler:

Adana/Ceyhan Belediye Başkanı A.Ö. – FETÖ üyeliğinden tutuklandı Burdur/Bucak Belediye Başkanı S.M. – Zimmet ve usulsüzlük nedeniyle tutuklandı Gaziantep/Nurdağı Belediye Başkanı Ö.K. – Bilinçli taksirle ölüme sebep olmaktan tutuklandı Sakarya/Pamukova Belediye Başkanı F.T. – 12 yıl 19 ay hapis cezası aldı

“YARGI, SUÇA BAKAR; PARTİYE DEĞİL”

DMM tarafından yapılan değerlendirmede, Türkiye’de yargı mekanizmasının siyasi kimliğe göre değil, işlenen fiile göre hareket ettiği ifade edilerek, “Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Yargı makamları siyasi ayrım gözetmeksizin gereğini yapmaktadır” denildi.

Ayrıca kamuoyunda sıkça dile getirilen, “Yargı sadece muhalefet belediyelerini hedef alıyor” şeklindeki söylemlerin, vatandaşın devlete olan güvenini zedelemeye ve kamuoyunu yanlış bilgilendirmeye yönelik olduğu vurgulandı.

“YALANA DEĞİL, GERÇEĞE HİZMET EDİN” ÇAĞRISI

Açıklamanın sonunda, özellikle basın mensuplarına önemli bir çağrıda bulunuldu. Basının demokrasinin temel taşı olduğu hatırlatılarak, sorumlu ve ilkeli gazetecilik anlayışıyla, veriye ve belgeye dayalı haberciliğin önemine dikkat çekildi.

DMM, tüm medya kuruluşlarını dezenformasyonun aracı değil, hakikatin sesi olmaya davet etti.