Memur-Sen’in toplu sözleşme tekliflerini kamuoyuyla paylaşmasının ardından, TEÇ-SEN tarafından yapılan açıklamada teklifler kadar bu tekliflerin arkasında nasıl bir kararlılık olduğu da sorgulandı. Köleoğlu, yaptığı basın açıklamasında, sendikal sorumluluğun yalnızca talep etmekle sınırlı olmadığını vurgulayarak, “Ya bu teklifler reddedilirse ne olacak?” sorusunu gündeme taşıdı.

“TÜRK-İŞ NET DURUŞ SERGİLEDİ”

Köleoğlu, aynı süreçte kamu işçileri adına pazarlık masasında olan TÜRK-İŞ’in ortaya koyduğu tavrı örnek gösterdi. TÜRK-İŞ Genel Başkanı’nın yaptığı açıklamalarda eylem sürecine dair açık takvim ve kararlılık vurgusu hatırlatılarak, “İl başkanlıkları önünde açıklama, iş yerlerinde kalma, iş bırakma ve grev gibi adımlar net bir şekilde kamuoyuna duyuruldu. İşte bu, sendikal sorumluluk taşıyan bir duruştur,” ifadeleri kullanıldı.

“MEMUR-SEN, VİTRİN SENDİKACILIĞINI BIRAKMALI”

Memur-Sen’e yönelik eleştirilerini sürdüren Köleoğlu, kamuoyuna sadece talepler değil, taleplerin boşa çıkması durumunda izlenecek yol haritasının da açıklanması gerektiğini vurguladı. Aksi halde yapılan açıklamaların “vitrin, oyalama ve göz boyama”dan öteye geçmeyeceğini savundu.

“Top çevirmekle, suçu Hakem Heyetine atmakla bu işin içinden çıkılamaz. Memur artık kandırılmak istemiyor,” diyen Köleoğlu, kamu çalışanlarının somut ve kararlı bir sendikal duruş beklediğini ifade etti.