“NETANYAHU’NUN TEPKİSİ TÜRKİYE’NİN YÜKSELİŞİNİN GÖSTERGESİ”

Mahir Ünal, Kudüs’ün sıradan bir şehir olmadığını, medeniyet hafızalarının çarpıştığı, inançların sınandığı ve hakikatin direndiği bir sembol olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Netanyahu’nun bu çıkışı, Cumhurbaşkanımızı hedef alma görüntüsü altında, Türkiye’nin bağımsız karar alma iradesine, kararlı pozisyonuna ve yükselen bölgesel etkinliğine karşı duyulan tedirginliğin ifadesidir. Artık herkes biliyor; Türkiye susarsa Kudüs yalnız kalır, Türkiye konuşursa statüko sarsılır.”

“KUDÜS İNSANLIĞIN ONURUDUR”

Ünal, Kudüs’ün sahiplenilmesinin sadece Filistin’in hakkını savunmak değil, aynı zamanda insan onurunun, evrensel hukukun ve yeni bir dünyanın mümkünlüğüne dair inancın da savunusu olduğuna dikkat çekti.

“Kudüs’e sahip çıkmak, sadece geçmişin değil, geleceğin de sorumluluğunu üstlenmektir. Türkiye bu sözü yalnızca kelimelerle değil; askeri caydırıcılığı, diplomatik refleksi ve ahlaki üstünlüğüyle de vermektedir.” dedi.

“CUMHURBAŞKANIMIZIN DURUŞU TARİHİ BİR MESAJDIR”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kudüs konusundaki kararlı duruşunun tarihe geçen bir mesaj olduğunu söyleyen Mahir Ünal, “Cumhurbaşkanımızın sesi, Kudüs’ün yalnız kalmadığının, mazlumların sahipsiz bırakılmadığının en açık göstergesidir. Kudüs, işgalin değil; mutlaka hakikatin galip geleceği bir medeniyet yürüyüşünün şehridir” ifadelerini kullandı.

Ünal, açıklamasını “Türkiye’nin Kudüs davasındaki kararlı duruşu, sadece bölgesel değil küresel ölçekte de adaletin ve insanlığın umududur” sözleriyle tamamladı.