PANELİN AÇILIŞI VE KONUŞMACILAR

İletişim Başkanı Prof. Dr. Burhanettin Duran’ın açılış konuşmasıyla başlayan programda, Gazze’de yaklaşık iki yıldır devam eden savaş ve ablukanın insani güvenlik açısından ortaya çıkardığı vahim tablo masaya yatırıldı. Panelin moderatörlüğünü TRT World Ortadoğu Muhabiri Nizar Sadawi üstlenirken, konuşmacılar arasında Siyasetçi ve Avukat Tesmina Ahmad Sheikh, “Blogging Theology” platformunun kurucusu Paul Williams, İspanya Sınır Tanımayan Doktorlar Başkanı Paula Gil Levya ve Anadolu Ajansı Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Özhan yer aldı.

GAZZE’DEKİ İNSANLIK DRAMI VURGULANDI

Panelde, sağlık yardımı için giden doktorların ve yardım kuruluşlarının hiçbir gerekçe gösterilmeksizin hedef alınmasının kabul edilemez olduğu vurgulandı. Anadolu Ajansı muhabirlerinin Gazze’de görev başındayken zarar gören ekipmanları da İletişim Başkanlığı’nda sergilendi. Bu durum, katledilen yüzlerce gazetecinin anısını yaşatmanın yanı sıra, insanlığın karşı karşıya kaldığı çifte standardı gözler önüne serdi.

DOÇ. DR. KURŞUN’DAN ULUSLARARASI GÖRÜŞMELER

Panelin ardından katılımcılarla birebir görüşme imkânı bulan Doç. Dr. Celal Kurşun, Global Sumud Filotilla girişiminin olası etkilerini ve ülkelerin bu sürece katkı sağlayıp sağlayamayacağını tartıştı. Görüşmelerde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Gazze’de insani yardımların ulaştırılmasında ve uluslararası diplomasi sürecinde üstlendiği kritik rol özellikle öne çıktı.

TANIK VE KANIT KİTAPLARI KSÜ’YE HEDİYE EDİLDİ

İletişim Başkanlığı tarafından Gazze’deki zulüm ve insanlık dışı uygulamaları belgelemek amacıyla hazırlanan “Tanık” ve “Kanıt” isimli kitaplar, Doç. Dr. Kurşun’a üniversiteye ulaştırılmak üzere takdim edildi. Ayrıca, Gazze’de çekim sırasında siyonist saldırılar sonucu kırılan Anadolu Ajansı kameraları da fotoğraflarla birlikte basına sunuldu.

İNSANLIĞIN VİCDANINA YÖNELİK ÇAĞRI

Panelde, dünya devletlerinin çifte standartlı tutumlarının artık sürdürülemez olduğu belirtilerek, Gazze’de yaşanan insanlık dramına karşı daha güçlü bir uluslararası irade çağrısı yapıldı. Katılımcılar, bu sürecin sadece Filistin için değil, insan onurunun ve evrensel hukukun geleceği için de bir sınav olduğuna dikkat çekti.