MARAŞ MEVLEVÎ GELENEĞİ YENİDEN NEFES ALDI..

PROGRAM KUR’AN TİLAVETİYLE BAŞLADI..

Program, Mehmet Ali Sarıtürk’ün gönüllere dokunan okuduğu Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Tilavet, daha ilk anda mekâna sükûnet ve derinlik kazandırırken, dinleyicileri manevî bir yolculuğa hazırladı.

HUZURUN DİLİ: TASAVVUF MUSİKİSİ VE SEMA

Türk Tasavvuf Musikisi’nin seçkin eserleri, ilahiler, salât-ı selamlar ve tekbirlerle devam eden programda, uzun bir aradan sonra Maraş Mevlevî geleneği yeniden canlandı. Sema gösterisiyle birlikte geçmişle bugün arasında güçlü bir bağ kuruldu; yüzyıllardır bu topraklarda var olan irfan geleneği adeta yeniden nefes aldı.

YÖNETİMDE USTA İMZA: AHMET GÖRÜZOĞLU

Programın en dikkat çeken yönlerinden biri ise, KSÜ Öğretim Görevlisi Ahmet Görüzoğlu’nun yönetimi oldu. Görüzoğlu, yalnızca bir konseri yönetmekle kalmadı; sahneye hâkimiyeti, eserler arasındaki dengeyi gözeten yaklaşımı ve musikinin ruhuna sadık yorum anlayışıyla usta bir program mimarı olduğunu bir kez daha gösterdi.

Tasavvuf musikisinin inceliklerini bilen, sahnedeki her nefesi doğru zamanda yönlendiren Görüzoğlu, icranın bütününde yüksek bir estetik seviye yakalanmasını sağladı. Katılımcılar, yönetimdeki bu zarif disiplini ve derinliği takdirle karşıladı.

“HZ. MEVLÂNÂ’NIN YOLU İLİM, İRFAN VE MERHAMETTİR”

Programın açılış konuşmasını yapan Kahramanmaraş İl Kültür ve Turizm Müdürü Eshabil Yıldız, Hz. Mevlânâ’nın düşünce dünyasına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Hz. Mevlânâ, insanın yaratılıştan ölüme kadar bir yolculuk içinde olduğunu söyler. Onun yolu; ilim, irfan, sevgi, hoşgörü ve merhamet yoludur. Şems-i Tebrîzî ile karşılaşması bu yolculuğun dönüm noktasıdır. Artık satırdan değil, gönülden okuma vaktidir.”

Yıldız ayrıca, yaklaşık bir asır önce yakılan Kahramanmaraş Mevlevîhanesi’nin manevî mirasına vurgu yaparak, bu mekânın yeniden ilim ve gönül dünyasına hizmet etmesi temennisinde bulundu.

VEFA VURGUSU: “BİR SELAMA BİR ÖMÜR”

Programda söz alan Kahramanmaraş Hz. Mevlânâ Kültürü, Tasavvuf Musikisi ve Folklorünü Araştırma ve Yaşatma Derneği Başkan Yardımcısı Mesut Bilginer, Mesnevi geleneği üzerinden vefa kavramına dikkat çekti.

“Hz. Mevlânâ Mesnevi’de vefaya yemin olsun buyurur. Vefa; verilen bir selama bir ömür boyu karşılık verebilmektir.”

Bilginer, Kahramanmaraş Mevlevî kültürüne yüzyıllar boyunca hizmet etmiş isimleri rahmetle anarak, programa katkı sunan herkese teşekkür etti. Programın kapanış duası da Mesut Bilginer tarafından yapıldı.

PROTOKOL VE YOĞUN KATILIM

Programa; Dulkadiroğlu Kaymakamı Hicabi Aytemür, KSÜ Rektörü Prof. Dr. Alptekin Yasım, Dulkadiroğlu Belediye Başkan Yardımcısı Fatih Yıldız, İl Kültür Turizm Müdürü Eshabil Yıldız, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kahramanmaraş İl Başkanı Mansur Metehan, AK Parti Kahramanmaraş İl Başkan Yardımcısı Bahattin Çelik, AK Parti Onikişubat İlçe Başkanı Durdu Safa Kekeç, kamu kurum ve kuruluşlarının temsilcileri, akademisyenler, sivil toplum kuruluşu yöneticileri ile çok sayıda davetli ve vatandaş katıldı.

EMEĞE VEFA: PLAKET TAKDİMİ

Program sonunda, başarılı yönetimi ve katkıları dolayısıyla Ahmet Görüzoğlu’na;

Dulkadiroğlu Kaymakamı Hicabi Aytemür,

KSÜ Rektörü Prof. Dr. Alptekin Yasım ve

Dulkadiroğlu Belediye Başkan Yardımcısı Fatih Yıldız tarafından hediye takdim edildi. 

DEVLET GELENEĞİNİN ZARİF YANSIMASI

PAYDAŞ KURUMLAR, ORTAK İRADE

Programın hayata geçirilmesinde emeği geçen paydaş kurumların ortaya koyduğu iş birliği de dikkatlerden kaçmadı. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi, Kahramanmaraş İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi, UNESCO, MESDER ile Kahramanmaraş Hz. Mevlânâ Kültürü, Tasavvuf Musikisi ve Folklorünü Araştırma ve Yaşatma Derneği, kadim bir kültür mirasının yaşatılması adına örnek bir dayanışma sergiledi. Ortaya konulan bu ortak irade, Kahramanmaraş’ın kültür ve irfan kimliğine verilen önemin somut bir göstergesi olarak değerlendirildi.

MARAŞ’TA SADECE BİR PROGRAM DEĞİL, BİR DİRİLİŞ

“Huzur Vakti”, yalnızca bir konser ya da anma programı değil; Kahramanmaraş’ın irfan hafızasında açılan bir kapı, Mevlevî geleneğin yeniden görünür kılındığı anlamlı bir buluşma oldu. Gönüllere dokunan ezgiler, semanın dili ve ilmin rehberliğiyle Maraş, bir kez daha “irfan şehri” kimliğini hatırlattı.