Ali Cesur Kaçmaz’dan Ekonomiye Net Mesaj: “Ticaret, Siyasi Gündemin Ötesinde Olmalı”

SİYASİ ÇEKİŞMELERİN TİCARİ ALANA YANSIMASI ENDİŞE YARATIYOR

Türkiye’de ekonomik zemin son yıllarda giderek daha fazla politik etkilerle sarsılmaya başladı. Özellikle muhalefet kanadından gelen bazı çağrılar çerçevesinde başlatılan boykot girişimlerinin, yerli markalar ve girişimciler üzerinde olumsuz etkiler yarattığı görülüyor. Bu durum, hem ekonomik büyüme hedeflerini sekteye uğratıyor hem de yatırım ortamında güven zedelenmesine yol açıyor. Kaçmaz, ticaretin siyasi tartışmalarla zarar görmesinin, yalnızca iş dünyasını değil, geniş halk kesimlerini de etkileyebileceğini dile getiriyor.

 

“EKONOMİK KARARLARDA ÖNCELİK BİLİM VE GERÇEKLER OLMALI”

Ali Cesur Kaçmaz’a göre, ekonomi yönetiminde alınacak her kararın bilimsel temellere dayanması ve siyasi dürtülerden uzak olması gerekiyor. Yerli markaların uluslararası düzeyde rekabet edebilmesi için istikrarlı ve öngörülebilir bir ekonomik iklimin şart olduğunu dile getiren Kaçmaz, “Ticaretin geleceği, duygusal tepkilerle değil, gerçek verilerle şekillenmeli” diyerek uyarıda bulundu.

 

YERLİ ÜRETİMİN GELECEĞİ STRATEJİK BİR MESAİ İSTİYOR

Teknolojik gelişmelerin baş döndürücü hızla ilerlediği küresel düzlemde, yerli üreticilerin güçlenebilmesi ancak uzun vadeli, planlı ve bağımsız politikalarla mümkün olabiliyor. Kaçmaz, siyasi müdahalelerin üreticilerin motivasyonunu kırabileceğini belirterek, “Üretime dokunacak her karar, toplumsal faydayı öncelemeli” değerlendirmesinde bulunuyor. Bu yaklaşım, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme hedefleriyle de örtüşüyor.

 

TİCARETİN ADALET VE GÜVEN İKLİMİNDE ŞEKİLLENMESİ ŞART

İş dünyası temsilcileri ve ekonomistler, ticaretin siyaset üstü bir düzlemde değerlendirilmesi gerektiğinde hemfikir. Şeffaf, adil ve öngörülebilir politikalar yalnızca yerli yatırımcılar için değil, yabancı sermaye açısından da çekim unsuru oluşturuyor. Kaçmaz, “Ekonomik istikrar ve toplumsal huzur, üretimi önceleyen adaletli politikalarla mümkündür” sözleriyle bu noktaya dikkat çekiyor.

 

KISA VADELİ SİYASİ ÇIKARLAR DEĞİL, UZUN VADELİ VİZYON GEREKLİ

Kısa vadeli politik hesaplarla alınan ekonomik kararların, yerli üretime zarar verdiğine dikkat çeken Kaçmaz, uzun vadeli kalkınma planlarının her koşulda öncelik taşıması gerektiğini söylüyor. Ona göre, Türkiye’nin ekonomik geleceği; özgün markaların küresel rekabette tutunabildiği, üreticinin cesaretle yol alabildiği bir sistemle inşa edilebilir.

 

TÜM PAYDAŞLARA SAĞDUYU ÇAĞRISI

İş dünyası temsilcileri, kamu kurumları ve siyasi otoriteler için ortak bir çağrıda bulunan Kaçmaz, Türkiye’nin ekonomik gücünün ancak üretim ve yatırımın desteklendiği bir iklimde artabileceğini belirtiyor. “Ticaretin önündeki politik bariyerler kalkmalı, üretime ve emeğe saygı esas alınmalı” diyen Kaçmaz, bu yaklaşımın ülkenin kalkınma hedefleriyle uyumlu olduğunun altını çiziyor.